İnternet Kafe Metaforu

İnternet Kafe Metaforu

90ların sonu milenyumun başında yaşadığım şehir Bafra’da bir internet cafe açılmıştı.Bafra için büyük bir gelişmeydi. İnternet nedir ne işe yarar kimler biliyordu büyük bir soru işaretiydi ancak Bafra’da inanılmaz bir rağbet görmüştü. Kafenin kapısında kuyruklar oluyor hatta insanlar önden randevu alıyordu. 1 saat icin de ciddi bir para veriyorlardı. Çoğu ziyaretçinin sebebi belliydi: merak.

İnternet kafeye böylesi rağbet olunca esnafımız boş durur mu, dükkanı ayarlayan doğru bilgisayarcıya koştu. Aynı sokağa birden fazla internet kafe açıldı, sonra o sokakta başka dükkan kalmayınca yan sokağına ötesine berisine internet kafeler açıldı. Bafra milenyuma çok hızlı hazırlanmıştı. Artık randevu almadan istediğiniz kafeye gidebiliyordunuz. Hem rekabetten mütevellit saatlik ücretlerde de kısmi bir düşme olmuştu. Yeni açılan internet kafelerdeki bilgisayarlar daha hızlı, ekranlar daha büyüktü. Rekabet müşteriye yaramıştı..Bir süre herkes güzel paralar kazandı ancak internet ücretlerinin evlere girecek seviyelere gelmesiyle birlikte insanlar “internete gitmek” yerine interneti eve getirmeye başladılar. Mantar gibi çoğalan internet kafeler zamanla bilgisayar oynanan kafelere dönmeye, büyük bir kısmı da kapanmaya başladı. İnternet kafe açanların bir kısmı bu rüzgarın sonuna yetiştiğinden yaptığı yatırımı çıkaramadı ciddi zararlar etti. Kazanan bu kafelere sistem kuran bilgisayarcılar oldu.

Türkiye’de bu internet kafe örneği pek çok farklı rekabet alanına uyarlanabilir. Simdi bu yazıyı yazarken aklıma bir ara adım başı açılan “lokmacılar” geldi. Oturduğum mahalledeki cadde üstüne 3-4 tane açılmıştı ki bahsettiğim cadde aman aman potansiyelin olduğu bir cadde de değildi. Bunlar da bir seneye kalmaz kapanır demiştim ki bir sene bile kalamadılar. Kazanan yine alt yapı sağlayanlar ( lokma makinesi vs…) oldu.

Bugün 13 elektronik para, 3  ödeme kuruluşu daha faaliyet izni aldı. Böylelikle ülkemizde 40 tane elektronik para, 32 tane de ödeme kuruluşu lisansı olan şirket kurulmuş oldu.  Hal böyle olunca ister istemez yine bu internet kafeler geldi aklıma. Üstelik bu seferki yatırımlar öyle üç beş bilgisayar almak ya da bir lokma makinesi almakla kıyaslanamayacak kadar yüksek. Faaliyet izni çok ciddi hazırlık ve denetim süreci neticesinde alınabiliyor. Sadece yatırım miktarı degil entelektüel sermaye de son derece kritik.

Ödeme sistemleri dünyasında yeni oyuncularla rekabet iyiden iyiye artacak. Sadece sunulan hizmet degil o hizmeti sunacak ekipler de başarı da önemli bir kriter olacak. Sektöre yeni oyuncuların girmesi rekabetin artması tabi ki güzel ancak hizmetlerin birbirine benzemesi, farklı değer önerilerinin sunulamaması durumunda muhtemeldir ki bazı oyuncular sahadan çekilecektir.

Kuşkusuz ki son kullanıcı rekabetten faydalanacak, daha çok kampanya yapan, daha çok “cash back” veren müşteriyi tutacak ama devamlılığı sağlama noktasında ne yapacaklar ?

Yeniler ne fark yaratacak eskiler rekabette geride kalmamak adına ne yapacaklar, ciddi ciddi merak ediyorum. Kazanan yine altyapı sağlayanlar mı olacak göreceğiz.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
GuYaR

GuYaR

Yaşamının her anında verimlilik odaklı bir endüstri mühendisi. Dijitalleşme üzerine kafa yorar, iyi bir kitap okuyucusu olmaya çalışır. Eski girişimci. Her daim yazmaya meraklı...İyi bir Football Manager oyuncusu ve hepsinden öte iyi insan olma gayretinde.