Hakkımda

Bir şeyler söylemek istedim…

Her zaman bir konu hakkında söyleyecek bir sözüm, bir fikrim olsun isterim. Sözüm de fikrim de yoksa merak ederim, okurum, araştırırım ve bu böyle döner dolaşır.

1982 yılında Samsun Bafra’da doğdum. Karadeniz’in küçük bir şehrinden ( küçük derken hala pek çok ilimizden daha büyüktür.. İstanbul’a nazaran küçük diyelim) 2001 yılında bilerek ve isteyerek girdiğim Marmara Üniversitesi Endüstri Mühendisliği’ni okumak için İstanbul’a gelmiş ve İstanbul’da kalmış kişilerden biriyim.

2005 yılında kazasız belasız bir çok güzel anıyla daha da önemlisi bir çok dostla üniversiteden mezun olurken, keplerimizi  atıp  3 ortak, kep töreninden çıkıp şirketimizin açılışına gidiyorduk. Takvimlerin neyi gösterdiği o zaman bizim için çok önemliydi ve takvimler 6 Temmuz 2005 diyordu. PlusValue Araştırma Merkezi, bu tarihte resmi olarak kollarını sıvıyordu.  Mezuniyet sonrası hayatımı üç döneme ayırabilirim:

2005-2008 yılları arası girişimcilik dönemi

2008-2009 yılları askerlik dönemi

2009 sonrası kurumsal hayata katılmış beyaz yakalı dönemi

2005-2009 yılları arasına bir de Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yönetim ve Organizasyon tezli yüksek lisansını sıkıştırdım.

Bitirme tezim Mentor Mentee uygulamasının çalışan ilişkilerine etkisi ve bankacılık sektöründe uygulaması idi.

2009 yılından beri de farklı sektörlerde proje yönetimi alanında çalışan bir profesyonelim.

Evliyim ve bir oğlum var.  Onunla birlikte yeni yeni şeyler öğrenmeye bayılıyorum.

Kendimi Football Manager konusunda Türkiye’deki iyi oyunculardan biri olarak görürüm. Varsa merakınız fmhikayeleri.com a da beklerim.

Dijitalleşmeye sanırım bir endüstri mühendisi hastalığı olarak düşkünüm. Esasında verimlilik konusuna düşkünüm. Attığım taş ürküttüğüm kurbağaya değecek mi sorusu hayatımın her anında yaptığım her işte otomatik olarak ilk aklıma gelen sorudur. Bundan sebeptir ki dijitalleşmenin verimlilik arayışında iyi bir çözüm olduğuna inanıyorum.

Blog konusunda da ilk duyduğum andan itibaren hep bir merakım heyecanım olmuştu da bir türlü istediğim gibi eğilememiştim üzerine. Hiç sürekli yazamadım ama hiç de yazmayı bırakmadım.  Vazgeçmiyorum denemekten ve bir kez de burada deniyorum bir kaç kelam etmeye…

Dedim ya söyleyecek bir sözüm olsun istiyorum.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *