Yağmur

Yağmur

29 Eylülde Kıbrıs’ta ilk kez yağmuru gördüm. Buraya geleli yaklaşık 2.5 ay oldu ve bu geçen iki ay o kadar kurak geçmişti ki benim gibi Karadenizli biri için bu kadar kuraklık pek alışılacak bir durum değildi.

 

Genel olarak yağmuru çok sevmediğimi sanırken meğerse ne kadar severmişim yağmuru ki bu yağan ilk yağmurun altında bulunca kendimi anladım bunu… Islana ıslana yürüyordum. Yerler toprak değil de kum olduğundan ilk yağmurda cilim cilim çamur olmuştu ortalık… Buna rağmen seviyordum yağmuru… Yağmur ile ilgili yazdığım bir yazı geldi sonra aklıma… Hazır Pazartesi Yazılarını burada yayımlamaya başlamışken o yazının da sırası geldiğini düşündüm… İşte 8 Ağustos 2006 da yazdığım “Yağmur” yazısı…

****

İnsanoğlunun istekleri bitmez… sınırsız istek.. sınırlı kaynak…İstekler o kadar sınırsız oluyor ki bazen ne kaybettiğimizin farkına bile varamıyoruz..nasılsa o kaybettiğimizi de isteyebiliriz. Konfüçyüs’ ün deyimiyle biz insanoğlu bir garibiz.. Para kazanmak için her şeyimizi harcayabiliyoruz, her şeyimizi… En önemlisi sağlığımızı bile harcayabiliyoruz..sonra da kazandığımız paralarla kaybettiğimiz sağlığımızı geri kazanmaya çalışıyoruz.

Dön dolaş aynı yere geliyoruz biraz yaşlanmış olarak

***

Son günlerin en sıcak günlerini yaşıyoruz .. O kadar sıcak ki başımızı serin ofislerimizden dışarı çıkarmak bile gelmiyor işimize…bir de serin olmayan ofisleri düşünüyorum…tahtaya vuruyorum..eski bir alışkanlıkla…

***

Ben yağmuru pek sevmem daha doğrusu kapalı havaları pek sevmem..yağmur altında ıslanmak hiç hoşuma gitmez eğer ki yalnızsam…

Bir de İstanbul’da yaşadığımı göz önünde bulundurursak İstanbul yağmurlu günlerde hiç çekilmez, canını sıkar insanın

***

Pencere önünden dışarıyı izlerken sınırsız isteklerimden biri uyanıverdi homurdanarak…
yağmur… sağanak bir yağmur.. o kadar şiddetli bir yağmur ki çatılara vuran yağmurun sesini duymalıydım kulağımda…

Yağmurdan kaçan insanlar geldi bir an gözüme…Tebessüm ettim…

***

Bu yazı düne aitti esasında…yarım kalmıştı, varmış bir hikmeti demek ki bu sabah gök gürültüsüyle uyandım…Hem de mevsimin en sıcak günlerinin yaşandığı şu günlerde…

Acaba başka bir şey mi isteseydim diye düşündüm biran.. Pencereye çıktım yağmuru izlemeye…Yağmur ki ne yağmur tam istediğim gibi…Sesine uyanacak kadar şiddetli bir yağmur ve topraktan yükselen harika koku…

Güzel bir başlangıç… Eğer ki trafik tıkanmadıysa… Bugün acaba ne istesem.

Not:  Bu yazıyı ilk liparite.wordpress.com adresinde yayımlamıştım.

 

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
GuYaR

GuYaR

Yaşamının her anında verimlilik odaklı bir endüstri mühendisi. Dijitalleşme üzerine kafa yorar, iyi bir kitap okuyucusu olmaya çalışır. Eski girişimci. Her daim yazmaya meraklı...İyi bir Football Manager oyuncusu ve hepsinden öte iyi insan olma gayretinde.